12 Nisan 2013 Cuma

şarkul evsat min-el hayat/الشرق الأوسط من الحياة


أَنَا يُوسفٌ يَا أَبِي
yûsuf’um ben baba
أَنَا يُوسفٌ يَا أَبِي
baba, sevmiyor kardeşlerim beni
يَا أَبِي إِخْوَتِي لَا يُحِبُّونَنِي
istemiyorlar aralarında baba
لَا يُرِيدُونَنِي بَيْنَهُمْ يَا أَبِي 
saldırıyorlar; taş atıyorlar bana, laf atıyorlar
يَعْتَدُونَ عَلَيَّ وَيَرْمُونَنِي بِٱلْحَصَىٰ وَٱلْكَلَامِ
övmek için ölmemi istiyorlar
يُرِيدُونَنِي أَنْ أَمُوتَ لِكَيْ يَمْدَحُونِي .
kapadılar yüzüme evinin kapısını
وَهُمْ أَوْصَدُوا بَابَ بَيْتِكَ دُونِي
kovdular beni bu alandan
وَهُمْ طَرَدُونِي مِنَ ٱلْحَقْلِ
üzümümü zehirlediler baba
هُمْ سَمَّمُوا عِنَبِي يَا أَبِي
kırdılar oyuncaklarımı
وَهُمْ حَطَّمُوا لُعَبِي يَا أَبِي
kıskandılar, meltem esip de saçlarımı okşadığında
حِينَ مَرَّ ٱلنَّسِيمُ وَلَاعَبَ شَعْرِيَ غَارُوا
köpürdüler hem bana ve hem de sana
وَثَارُوا عَلَيَّ وَثَارُوا عَلَيْكَ
ne yaptım ki baba ben onlara
فَمَاذَا صَنَعْتُ لَهُمْ يَا أَبِي
konmuştu kelebekler omuzlarıma
اَلْفَرَاشَاتُ حَطَّتْ عَلَىٰ كَتِفَيَّ
sümbüller, eğilmiştiler bana
وَمَالَتْ عَلَيَّ ٱلسَّنَابِلُ
ve kuşlar uyumuştular konup avuçlarıma
وَ ٱلطَّيْرُ حَطَّتْ عَلَىٰ رَاحَتَيَّ
ne yaptım ki ben baba
فَمَاذَا فَعَلْتُ أَنَا يَا أَبِي   
ve niye ben
وَلِمَاذَا أَنَا
sen isimlendirdin beni yûsuf diye
أَنْتَ سَمَّيْتَنِي يُوسُفًا
onlarsa beni kuyuya attılar, suçu da kurda
وَهُمْ أَوْقَعُونِيَ فِي ٱلْجُبِّ ، وَٱتَّهَمُوا ٱلذِّئْبَ
kurt bile kardeşlerimden daha içli
وَ ٱلذِّئْبُ أَرْحَمُ مِنْ إِخْوَتِي
baba
أَبَتِ
“gördüm on bir yıldızı, güneş ve ayı
هَلْ جَنَيْتُ عَلَىٰ أَحَدٍ عِنْدَمَا قُلْتُ إِنِّي
gördüm ki secde ediyorlar bana!” dediğimde
“رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا ، وٱلشَّمْسَ وٱلْقَمَرَ
hata mı ettim ki birine karşı
رَأَيْتُهُمْ لِي سَاجِدِينَ”

Mahmûd Dervîş
Çeviri: Soner Akdağ