birinci bab: şivekâr'ın çıktığıdır
ey sökülmüş cep.. ey ıslak yorgan..
ey bulduğu her bahaneyle çıngar çıkaran..
yardım et.. yardım et..
bana ilâh mahvedecek
bir uzuv lâzım.
gel çabuk
beni üzüntünün koynunda beklet
orada tohum serpecek kadar
bana zaman tanı.
ve konuş
varsa eğer yazgımızın beş duyusu
yazgı dediğimiz şeyin deveran ediyorsa kanı
ey sökülmüş cep.. ey ıslak yorgan..
ey bulduğu her bahaneyle çıngar çıkaran..
yardım et.. yardım et..
bana ilâh mahvedecek
bir uzuv lâzım.
gel çabuk
beni üzüntünün koynunda beklet
orada tohum serpecek kadar
bana zaman tanı.
ve konuş
varsa eğer yazgımızın beş duyusu
yazgı dediğimiz şeyin deveran ediyorsa kanı
...
anlat:
bu bir yusuf masalıdır de
bunu söyle ve fakat
şunu da sor
yusuf'un masalı neden
yusuf'la başlamıyor?
bir varmış bir yokmuşla başlıyor bütün masallar gibi
bir şivekâr varmış, bir gençkız
yusuf yokmuş, cinler
kaçırmış, yazgı
saklamış onu.
masalın orasına gelince bir yusuf gösterilecek
ama önce masalı bir şivekâr
nasıl başlatıyor
bilmek gerek.
bu bir yusuf masalıdır de
bunu söyle ve fakat
şunu da sor
yusuf'un masalı neden
yusuf'la başlamıyor?
bir varmış bir yokmuşla başlıyor bütün masallar gibi
bir şivekâr varmış, bir gençkız
yusuf yokmuş, cinler
kaçırmış, yazgı
saklamış onu.
masalın orasına gelince bir yusuf gösterilecek
ama önce masalı bir şivekâr
nasıl başlatıyor
bilmek gerek.
...
ok değerse bir kuşun ancak kalbine değer
...
desem ki kapı açıldı
yalan olur
ama kilidin kalktığı belli.
yalan olur
ama kilidin kalktığı belli.
...
var idiyse bir kuş
kalbinden başka yeri olmayan vurulacak
vuruş değil de vuruluş kilidi kırsaydı
kendi sorgusu yüzünden ayağa kalkıyor insan
arıyor. yusuf bir ayna mıdır acaba?
çetrefil, kuşku dolu, yadırgı
ne kadar kendi oldu insan
o kadar başka.
kalbinden başka yeri olmayan vurulacak
vuruş değil de vuruluş kilidi kırsaydı
kendi sorgusu yüzünden ayağa kalkıyor insan
arıyor. yusuf bir ayna mıdır acaba?
çetrefil, kuşku dolu, yadırgı
ne kadar kendi oldu insan
o kadar başka.
ikinci bab: yusuf'un kaçırılışıdır
...
kime göre güzellik?
çağlar içinde konulmuş mu bir kanun?
hem nerede görülmüş
tek başına güzellik
kendi ayakları üzerinde dursun?
şehvet, hüsran, hatıra, mukavemet
bunların çarkına kapılanda
bir güzellik doğuyor
insanlar hep böyle şeylerin yedeğinde buluyor güzelliği
o sebepten ola ki
güzel yine de güzel solarken bile.
çünkü her soluş merhamet uyandırıyor
çünkü merhametti ona önceden rengi veren de.
çağlar içinde konulmuş mu bir kanun?
hem nerede görülmüş
tek başına güzellik
kendi ayakları üzerinde dursun?
şehvet, hüsran, hatıra, mukavemet
bunların çarkına kapılanda
bir güzellik doğuyor
insanlar hep böyle şeylerin yedeğinde buluyor güzelliği
o sebepten ola ki
güzel yine de güzel solarken bile.
çünkü her soluş merhamet uyandırıyor
çünkü merhametti ona önceden rengi veren de.
...
üçüncü bab: şivekâr'ın yolculuğudur
...
yol canlılıkla mukayyet gitti deriz ölenler için yalnız yaşayanların işidir yola çıkmak, yolu katetmek.
...
eskiler aramaz, iz sürerdi.
bilirlerdi evet'le hayır arasına belki
sokulduğunda
felaket gelir.
bilirlerdi evet'le hayır arasına belki
sokulduğunda
felaket gelir.
...
yalnız arayan bilir acımasını
aramamak acımamak demektir
aramamak acımamak demektir
...
insan dedikleri o sahipsiz utançla
...
aradı
arayış ibresinden gözünü ayırmadı
karnı aç
üstü başı lime lime
artık narin ayakları çiziklerle dolu
dirsekleride yara kabukları
gerçi bu kadarı, böylesi
başlarken hiç akla gelmezdi
lakin hayret!
arayana yoksulluk eziyet vermiyor
arayanın aramaktan başka derdi yok.
vakti bilmek için
diyor kendi kendine
haber almak sadece bir başlangıçtı
aradıkça dirisin
aradıkça mecalsiz kaldı kibrin.
aradın ve anladın
haber almakla yol tüketilmiyor
arayış sahicilik vaktine erişsin istiyorsan
senin kendin
haber olsa gerektir.
arayış ibresinden gözünü ayırmadı
karnı aç
üstü başı lime lime
artık narin ayakları çiziklerle dolu
dirsekleride yara kabukları
gerçi bu kadarı, böylesi
başlarken hiç akla gelmezdi
lakin hayret!
arayana yoksulluk eziyet vermiyor
arayanın aramaktan başka derdi yok.
vakti bilmek için
diyor kendi kendine
haber almak sadece bir başlangıçtı
aradıkça dirisin
aradıkça mecalsiz kaldı kibrin.
aradın ve anladın
haber almakla yol tüketilmiyor
arayış sahicilik vaktine erişsin istiyorsan
senin kendin
haber olsa gerektir.
...
insan bir resmin içine
bu kadar girebilir.
bu bahçede her şey hayran olunmak için
her şey kendine özen göstermiş
her şey kendine öyle bakıtıyor ki
bu kadar girebilir.
bu bahçede her şey hayran olunmak için
her şey kendine özen göstermiş
her şey kendine öyle bakıtıyor ki
dördüncü bab: bir
yusuf, şivekâr
şivekar buldu
kendi arayışında bir karşılık bulunduğunu
ya yusuf ?
kendi arayışında bir karşılık bulunduğunu
ya yusuf ?
...
kalkıp, çıkıp, uzaklaşıp
insanların dünyasından
yusuf' un mahremiyetine kadar uzanan
bu pejmürde kız da neyin nesi ?
önce halinden hiçbir şey söylemedi
bıraktı
konuşsun şivekar.
aman allahım !
şivekar konuştukça
yusuf' un her yanına
oklar saplandı sanki.
dertli gönül neymiş
gönüle dert neden düşermiş
nasıl olurmuş göze almak
gözlerden ötesini
yağmadan, çapuldan, hazıra konmaktan uzak
akları, karaları, bütün renkleri esirgeyip
esirgenmeyi hak etmek
ve dönenmek evrende arındırıcı
itimada şayan bir rüzgar gibi.
hayret ki cinler bu kızı kaçırmamış
bu fevkalede gönlüyle.
şivekar' ı dinledikten sonra yusuf
ancak anlayabildi kendi başına neler geldiğini.
sonra açarken uzun uzun halini kıza
sanki ona bir şeyler iade etti.
insanların dünyasından
yusuf' un mahremiyetine kadar uzanan
bu pejmürde kız da neyin nesi ?
önce halinden hiçbir şey söylemedi
bıraktı
konuşsun şivekar.
aman allahım !
şivekar konuştukça
yusuf' un her yanına
oklar saplandı sanki.
dertli gönül neymiş
gönüle dert neden düşermiş
nasıl olurmuş göze almak
gözlerden ötesini
yağmadan, çapuldan, hazıra konmaktan uzak
akları, karaları, bütün renkleri esirgeyip
esirgenmeyi hak etmek
ve dönenmek evrende arındırıcı
itimada şayan bir rüzgar gibi.
hayret ki cinler bu kızı kaçırmamış
bu fevkalede gönlüyle.
şivekar' ı dinledikten sonra yusuf
ancak anlayabildi kendi başına neler geldiğini.
sonra açarken uzun uzun halini kıza
sanki ona bir şeyler iade etti.
...
iki insan bir araya gelince
iki taşın beraberliği gibi olmaz
diyelim iki salkım
bir çift kuş, yılanlar, kurbağalar, göçmen sürüler
yarasa aşiretleri, birbirine açılan tanrısız mağaralar
yabancılık
yalıtkanlık üretirler ha bire.
insan soyu
iletkenliğiyle ünlüdür öteki türler arasında
iki insan
başka hiç bir yaratıkta olmayan
geçirgen bağın baslatıcısıdır
anneler babalar
oğullar, kızlar hısımlar
komşular, hemşehriler, yurttaşlar
hangileri arasından seçilirse seçilsin
iki insan bir araya gelince
o geçirgen bağa bir ilmik atar
bazen fiyonk olur
bazen her sey düğümlenir
yine de sonuna kadar
bu bağın götürdüğü
yere kadar gitmez
insanlar
dostluğa, kandaşlığa, aşka evet
evet; ama nereye kadar ?
bunun bir son kertesi vardır
binlerce yıl iki insandan çok azı
son kerteyi birlikte tanımıştır
süra üfürülürken, çan çalınırken, ölü gömülürken
iki insan tahsil eder zamanı
en doğrusu son kertede iki insan
vakitsiz okunmuş bir ezandır
yusuf ile şivekar
vakitsiz okundular
çünkü zaman
iki insan
ya da
hiç.
iki taşın beraberliği gibi olmaz
diyelim iki salkım
bir çift kuş, yılanlar, kurbağalar, göçmen sürüler
yarasa aşiretleri, birbirine açılan tanrısız mağaralar
yabancılık
yalıtkanlık üretirler ha bire.
insan soyu
iletkenliğiyle ünlüdür öteki türler arasında
iki insan
başka hiç bir yaratıkta olmayan
geçirgen bağın baslatıcısıdır
anneler babalar
oğullar, kızlar hısımlar
komşular, hemşehriler, yurttaşlar
hangileri arasından seçilirse seçilsin
iki insan bir araya gelince
o geçirgen bağa bir ilmik atar
bazen fiyonk olur
bazen her sey düğümlenir
yine de sonuna kadar
bu bağın götürdüğü
yere kadar gitmez
insanlar
dostluğa, kandaşlığa, aşka evet
evet; ama nereye kadar ?
bunun bir son kertesi vardır
binlerce yıl iki insandan çok azı
son kerteyi birlikte tanımıştır
süra üfürülürken, çan çalınırken, ölü gömülürken
iki insan tahsil eder zamanı
en doğrusu son kertede iki insan
vakitsiz okunmuş bir ezandır
yusuf ile şivekar
vakitsiz okundular
çünkü zaman
iki insan
ya da
hiç.
beşinci bab: dönüş
...
kendine
çirkinlik bulaşmış hisseden herkes
siyahı seçti
bir dürüstlük aradı yasla avunmakta.
siyahı seçti
bir dürüstlük aradı yasla avunmakta.
...
insan hayatı dediğin ne de meraklı bir şey
neden kılıç kabzasındadır kınalı parmak?
neden kılıç kabzasındadır kınalı parmak?
atıncı bab: ins ü cin
...
cinler gibi kan içmiyor insanlar
ama hepsi sülâlece ilik emmede usta.
ama hepsi sülâlece ilik emmede usta.
...
yine de sormak lazım
kavuşmak
denir mi
hep bir arada bulunmaya?
kavuşmak
denir mi
hep bir arada bulunmaya?
yedinci bab: suyun
sızladığıdır
sızıyı gideren su.
suyun sızladığını kimselere bilmez.