28 Nisan 2016 Perşembe

kahrolsun varlığıma - Tezgâh Fanzin - Sayı: 4


I.

bugün evden çıkarken gösterdiğin çıplak
ayaklı çocukla neler ettin dinle bu gece…
bir vesile-i azâb idi çöreklettin,
imam olsam namazı yarıda keserdim aklıma geldiği an,
parke taşları kutsuyordu on küçük parmak,
çıktığım apartmanı devirmedin ki üstüme.

üşüyorlar farkında şuureyn
alttakine iniyorlar ağlıyor onlara babasızlığıyla
d/övünen çocukluğum bile.
-bir yetimhane olarak delirdim-

çok sâde bir mahmurluk,
köpekler bağlı,
kuşlar kafessiz,
atlar















uykusuz,
gri gök yüzüme
fon.

II.

sakin bir ikindi olsun artık tüm vakt
sakin bir ikindi ol krem rengi hırkam
sakin bir yaz ikindisi geçsin üşüyen çocuk
sakinleş de büyüyünce anamızı
ağlatma karanlıktan
çıkıp beyaz berenle.

III.

öyle de kolektiftik
pek kolektif bir tiftik örmüştü kaslarımızı
adım atacak yer yoktu içimizde
içimize halkolmuştuk sanki
-sanki ve aniden-
kalbur kalbur kalbur
kız ile buluşmaya tiftiklenmiş hırkanla gitme dedim kaç kez
“halk” dedim ağzım kızdı oluşan muğlaklığa
iktidar aleyhine konuşurken bulundu ölü
“kız” dedim istemsiz bir gülümsemem
-seni böyle gülümsemelerden men ederim-.

bu kilise ceketi çağdaşlık,
bu altyazı felsefe,
bu bu bu baht gülmeyecek mi hâlâ bu halk?
ben o sıra  türkülerdeki imanı inceliyordum
aklımdan çıkmıyordu solistin gerdanı
sarkak bir
tak















va
sağ…          sol…
sağ…          sol…
doğ yusuf doğ yusuf doğ yusuf  doğ.