28 Nisan 2016 Perşembe

erdemin yorgunluğudur kimsenin omuzlarında değil - Tezgâh Fanzin - Sayı: 3

ey iki kelimesini anlamaktan dünyanın hazzını aldığımız farsçalar
ey arkasını getiremediğimiz lisan ul-arab dersleri
ey mezopotamyus




daha doğar doğmaz bileğimizi düşleyen
banknotlar müjdeliyor düzen
düzen deyip işin içinden çıkmak istiyoruz
karşımızda bin kolonlu ejderha!

iran-ırak savaşında kimi tuttuysanız kaybettiniz
esad yahut  esed
muaz el-hatip
ceyş ül-hur
hizbullah
ışid
nuh gemsini deliyor.

yaşlı hesap bağdat’tan döner
iken gözündeki kanı alamayacak hiçbir su
cem olup işlendi bütün cürümler
anahtarı yiten ev bizim
karanlık gittikçe koyu
üstelik niyeti yok kimsenin tâkâti yok aramaya
zemin kaygan müzik coşturuyor.

beyin keyfi yerinde
beyni dumur yaşıyor beyin
göze kan inse çok değil:
bir el harama yönelik
uçkura kanatlı diğeri
bush’un kalbi yok ellerde.
bu din müminini zalimin karşısına kor
keser dilini eğer susarsa
keser şeytana benzetir bir güzel.

dostlar seyreylesin deyû alışverişi
sermaye karşıtı oldun sola sıvışıp
aklın sakalına özenik: karışık
kırışık bir pankart ağzın
kırıştırdın nerede çağdaş bir söylem varsa
düşünmeden taraf oldun
başörtüler ilmek özeniyle boyunda.
no war hepimiz şuyuz
zülfikâr müzeye
öfkesi terapiste ömer’in.
senin tevbe’n vardı
hangi filozofa neshettirdin onu
oysa nasıl sövüp saymıştın demirel’e.
herkes için özgürlük/herkes için ölüm
arada bir fark var mı tartışmadın bunu
kalburun deliklerini genişleten kim
soros mu fuller mı
hadi makul olalım: locke mı rousseau mu
- marjinal marjinal bakma bana.

ateş çukurunun kenarında garden party olur mu
adam çal kefereden adamı olma
kırmızı tüylü develer sana çalışacak diyorum
güneşin el vurduğu her şey.
civil toplum civil anayasa civil tuğyan
hani kendi kelimelerin ne o eğip bükmeler
ama duruyor bende asılları
şurada bir kur’an duruyor
şurada bir hadis.