'Sen bize güzel bir masal anlatırsan, dedim ona, ben de senin sayende dünyaya belki yeni bir şeyler söylerim.' diyor oğuzatay. dünyaya güzel bir şey söyleyebilmemizin, söylememizin dünyanın umrunda olup olmadığı hususunda kuşkuluyuz. çok şükür ki halen kuşkuluyuz. belki yakın bir zamanda kuşkumuz, olumsuz bir netliğe, kesinliğe ulaşacak; dünyaya bir şey söylemenin anlamsızlığına kanaat getirecek, susacağız. yankısızlığımızın gelip dayandığı eşik, bizi dilsizliğe özendiriyor. her yolculuğunda kaybolan bir sesi kim yola çıkarmak isteyebilir ki? kim, ne kadar sürdürebilir dinleyecisi ve anlayıcısı bir tek kendi olduğu bir söylevi?
5 Ekim 2013 Cumartesi
sussam sokağı
'Sen bize güzel bir masal anlatırsan, dedim ona, ben de senin sayende dünyaya belki yeni bir şeyler söylerim.' diyor oğuzatay. dünyaya güzel bir şey söyleyebilmemizin, söylememizin dünyanın umrunda olup olmadığı hususunda kuşkuluyuz. çok şükür ki halen kuşkuluyuz. belki yakın bir zamanda kuşkumuz, olumsuz bir netliğe, kesinliğe ulaşacak; dünyaya bir şey söylemenin anlamsızlığına kanaat getirecek, susacağız. yankısızlığımızın gelip dayandığı eşik, bizi dilsizliğe özendiriyor. her yolculuğunda kaybolan bir sesi kim yola çıkarmak isteyebilir ki? kim, ne kadar sürdürebilir dinleyecisi ve anlayıcısı bir tek kendi olduğu bir söylevi?