3 Ekim 2013 Perşembe

söz uçar sözcü ölür/cevher kara




Allah var
gam var
ama
gam zedeleniyor
Allah var


güneş bir harf boyu yükselince
kelimeleraltı’nda duran bu
şiirler
okur sana

kelimelerden fazla sığınağım yok
böyle
yıllar var
barksız
ileri gidersem bahtsızım

bark ki sert bir türkçe
ve o farsçasızlanınca
ve bundan bir keskinlik töreyince
buyrun: kelimeleraltındayım
tahrif oluyorum

bahtımda sen olsaydın
alsaydın sızısı
bölünerek töreyen
keskinliğini barksızlığımın

kimin elindense
kaçtım
turuncuna kıvrılmış
yorgunküçükuçurtma’yım
dile söv at beni
dilerim
gök yüzüne tut beni

kimin ilindense
göçtüm
tarıncına kovulmuş
algınkaçıkmülteci’yim
dile kov at beni
dilerim
gök ülkene kat beni

olmadı
açlıktan başka bir şey ver
seni hatırlayacağım
yoksa afrikalaşacağım
içim
suçum
afrika


kuytular bulandım
dibimi göremiyorum
uykular bunaldım
dilimi çizemiyorum
ve artık günaha girmek için
şeytanın koluna girmiyorum
damsız giriyorum
bir demlik şaraba
densizleşiyorum
kusura bakmıyorsun
çocuklara bakılmalı
kusurlarına değil
çün
çok sigara çekiyor
acı içiyorlar çok
ileri derecede annesizlikle
gece irdeleyen saatlerde
elleri papatyasız çocuklar


peşimdeyim
yakalayacağım
ona günümü göstereceğim

peşimdeyim
yakalanacağım
ona günümü göster diyeceğim

sensiz gün görmeyeceğim
sensiz gün görmeyeceğim
sana söylemeyeceğim
söyleyemeyeceğim

seni
geç bulup er yitirmek
az bilip çok şükretmek
ve bu medcezir neye yol açıyor
seni benliğime bir ik tir mek ten başka
dakka dakka bir iki yorsun


başlarımız aşka takoz
aşk başaşığı
şeytan boşaltıyor freni
gülümseyen yüzümüz asfalta
her şey bir tüfeğe bakıyor
yüzümüz bir tüfeğe
doldur şeytan
— yine mi sen
tetiklesene şeytan
gözlerimizin bağı çözülüyor
gözlerimiz
doluyor saçma sapan
dökülüyor ela misketler
dökülüyor kahve can
— şeytanın bacağına dokunmadan
ama allah’tan korkmalıyız
aşk bir gerçeklik değil
— bir şaka
olabilir
aşkı âşık olarak yaşamalıyız
— şeytan hiç aşık olmadı biliyor musun


bir dutun koyu
yeşil doruğuna
senle yanaşmak
bir üstgeçitle ya da uçarak
senle bakışmak
senle bakışmak
aşka kelimelerden başka
bir fırsat tanımak


yaşasınlar istanbulbeyfendileri
taşralılar ölsün
anlayışsıztaşralılar ölsün
saksılara gömsünler onları
paris kim oluyor
isfehan kim istanbul
ben sana bakıyorum
hayatım
ellerine
can atıyorum
eteklerine
istanbul
bana gülümsesene
günümü göstersene n’olacak


yağmuru yeganeölüsuyu görenler
ölmesin bir kuraklıkta
son dilekleri yerine getirilsin
hayatı çölağıt okuyanların
— bir duble yağmur lütfen ayık ölmek istemiyor
sözlerimin bağı çözülüyor

özür diliyorum.

ğ dergisi - sayı:3 - eylül 2009