18 Ekim 2014 Cumartesi
Allahım cehennemi harlıyalım
Halkın ümüğüne basılık
Yırtık damar
Hardan ayruk neden anlar
Biz de keselim diyorum
Bizi anlardan çeken eli
Lakin feraset yok piyasa'da
Anlamsızlık diz boyu
Ey haberler
seyretmeye mahkum olmuş halk
Artık televizyon önünden kalk
Musibet dağına ev yapmış gibi
Bir film ağır ilerliyorsa ağır bir şeyden bahsedebilir
bizler nezlemizle eyyub'a özenenler.
Ah o toplumsalailgi yok mu o toplumsalailgi...
İşte o bitiriyor bizi.
Ey gözümüze sokulan turistik değerler
Ey dünyanın en büyük boşluğu ordusu
bize politikayle gel
toplumsallıkla gel
oradadır yumuşak karnımız bizim
halk de canımız al o kadar yani
kardeşlik, dostluk, yoldaş de
Sana "beni kör kuyularda merdivensiz bırakma"
diyen Yusuflar cenaze kulesi oldu
nasıl isteyeceğimizi bilemedik mi yine.
çocuklar diyorum cağızlar kabahatsizler
narin dal şeffaf yapra iplik su
hani elini kaburgasında gezdirirsin de
bir kuşa hırpalıyorsun sanırsın
daha kaç basamak kılalım kendimizi ki sesimiz varsa
ey kervancı hangi ticaret cezbetti nefsini de yoldan çıktın
ey hızır'ın yardakçısı hangi hayırdaki hangi şerdir seni çeken
sen belamızı vermiş gibi
zamanı durdurmuş ona suyu kurttturmuş gibi
Yoksulluğu gizleme yöntemleri
nin de ver lütfen bu basamak yamuk.
Biz ölümün uğrak yeri
Çarşıya iner gibi şen
Sürekli dua talepleri geliyordu
Bizi beğenmeyenler Allah'ın beğendiğine inanır gibi bir hurafeye binmiş
turluyorlardı yardım konvoyu olarak
Onlara anlatmaya çalışmak istiyordum
Allah'ın umrunda değiliz kardeşlerim demek
İstiyordum.
Sosyalleşmek faydalıdır insanı diri tutar ama Allah'ı karıştırmayalım
O karışkan değildir
Duasını kabul etmiyorsun O'nun
Nasıl beklersiniz duanıza icabetini O'nun
Dağılan bir ordu her şey
Korkaklıklar yorgunluklar münafıklıklar
elçiler var yerli onları yerli yerine çağıran
Başaramayan
Helak isteyemeyen
Balıksız
Mağarasız
Gelinsiz.
Göksüz
Yarılan göğüssüz.
Bize bir çimen ordusunun ilerleyişinin kararlılığını ver.
Allah’ım marşlar bozuk kayıtlar aksayan sesler
İri kelimeler büyük tikeler