28 Mart 2013 Perşembe

şâm-ı gariban

'farsça 'garipler akşamı' demektir' diyorlar. bense `hüsrev hatem`i'den ilk duyduğumda bildiğimiz 'şam ili' gelmişti aklıma. demek 'şeb'den bozularak 'şâm' olmuş akşam. sonra anlam çeşitlenmiş, 'hazreti hüseyin ve ihvanının katledildiği akşam'ı kastetmişler (belki de ilki bu), 'ölüm akşamı' demişler, 'gurbet akşamı'...

'şâm-ı garibanda değilsek de
muhakkak çırağanda* değiliz anne
lambalar söndü çakmağı kim yakacak?' 

hüsrev hataemi - aşık garip coğrafyası

'karanlık umutsuzluktan geçene,
tek mum ışığı çırağan görünür,
oysa iyi bilinir ki dönüş yolunda
asla çırağan yoktur…
çok sayıda  şâm-ı gariban yaşanır' 

hüsrev hataemi - non dolet



*: şenlik gecesi.